Zımba Telleri Zımba tellerinin tarihsel kökeni antik Mısır'a kadar uzanır. Mısırlılar, demir tellere ve altın tellerine küçük topaklar oluşturan iğne veya tel şeritler kazıyarak desenler oluşturmaya başladılar. Bu tekniğe "zımbalama" adı verildi. Zımbalama; vücut örgüsü, yakma ve yoldurma gibi farklı metodları kullanarak günümüze ulaşan eski bir kumaş işleme türüdür. Zımba Telleri özellikle 19. yüzyılda ünlü oldu. Bu tekniğin iki önemli uygulayıcısı vardı: İskoçya'lı Jeannie Grandin ve İsviçre'li Mina Baumgartner. Grandin özellikle oldukça gösterişli tasarımlara hayran olan İngiliz damatları için tarifeler geliştirdi. Baumgartner ise neredeyse deneyimli bir yolculu olarak, sanatının ticari uygulama alanlarını keşfetti. Zımbalama iki farklı şekilde uygulanır. İlki, iğne veya tel şeridi ile teli tıkıştırarak desen oluşturulur. Uygulama sonrası elde edilen iplik, tül veya kürk uyarlamalı şekiller elde edilebilir. İkincisi, üçüncü boyutta bir etki oluşturmak için üç ayaklı bir kafesin üst kısmına küçük topaklar oluşturarak topakların üzerine tel üzerine tel uygulanmasıdır. Bunun sonucunda çantalar, cevizlikler ve gözlemeler gibi farklı tasarımlara sahip mobilyalar elde edilebilir. Zımba telleri uygulaması oldukça zahmetli bir iştir. Zımba telleri bir zamana ve nefese gerektirir ve kumaş modellerinin tasarlanması ve bükülmesini, dikilmesini gerektirebilir. Ayrıca, düzgün bir şekilde elde edilmesi için kumaş önce düzleştirilmesi ve temiz bir çalışma alanı sağlamanın yanı sıra ellerin çok temiz olması gerekir. Zımbalama bugün günlük hayatımızda modayı takip edenler için bir trend gibi görünse de, tarihsel olarak çok eski bir sanatın devamında tek bir süsleme uygulamasının gelişmesinden ibarettir. Bu kalıpların kullanımı için vermiş oldukları özgün renkler ve biçimler, günümüzde çok farklı türde kumaş ve mobilyalara hayat verir.